Billur Tansel ile Röportaj

0
854
Billur Tansel ile Röportaj
  • Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

Ekonomi, İşletme, Felsefe ve Sanat alanlarında eğitim alıp,  oldukça farklı alanlarda çalıştım, ama sanat ve eğitim benim için her zaman ön planda oldu.  Yabancı ortaklı bir şirkette Finans Müdür Yardımcılığı, bir holdingde Proje Danışmanlığı yaptım.  Üniversitede 10 sene sanat felsefesi ve sanat yönetimi konularında ders verdim.  2008 senesinde sanat dünyasında aktif olarak çalışmaya başladım, galeri ve müze yöneticiliği ve küratörlüğü yaptım. 2015 senesinde de Açık Diyalog İstanbul’u kurdum. Çeşitli sanat kurumları ve müze kurullarında yer alarak destek olmaya çalışıyorum.  Aynı zamanda bir sosyal kulübünde Kültür ve Sanat Komitesi Başkanıyım.

  • Çağdaş sanata ilginiz nasıl başladı?

Çağdaş sanata ilgim lise yıllarımda başladı. Türkiye ve dünya sanatını hep heyecanla takip ettim, gözlemledim. Çalıştığım galerilerden daha ziyade Türk sanatçılarla, Elgiz Müzesi’nde ise dünyanın önemli küratörleri, sanatçıları, yazarları, galeri, müze, müzayede evi kurucu ve direktörleri ile tanışma imkanım oldu.  2009 senesinden beri düzenli olarak Basel İsviçre’de Art Basel, Londra’da Frieze, Venedik Bienali, birçok uluslararası fuar ve bienali ziyaret ediyorum.  Uluslarası projeler üzerinde çalışıyorum, uluslararası sanat aktörleri ile her zaman bağlantımı devam ettiriyorum.

  • Açık Diyalog İstanbul nasıl doğdu? Amacı nedir?

Özellikle eksikliğini gördüğüm alanlarda eğitim vermek, bendekileri çevreme aktarmak, çocuklara sanatı bir yasam biçimi olarak tanıtmak amacıyla yola çıktım. Lisans ve yüksek lisans seviyesindeki öğrencilere çesitli konularda eğitim ve danışmanlık vererek destek olmak, yetişkinlere sanatı ve müziği daha iyi tanıtmak, sanatçıları ve sanatı daha iyi bir sekilde anlatmak ve nesiller arası yaşanan kültür erozyonuna bir son vermek icin, nesiller arası bir açık diyalog kurmak amacı ile başlattım.  Bu yüzden ismi Açık Diyalog İstanbul.

  • Açık Diyalog İstanbul’da ne tür atölyeler gerçekleşiyor?

Açık Diyalog İstanbul bir Kültür ve Sanat Platformu olarak kurgulandı.  Çekirdek kadro iki kişiden oluşuyor ama koskoca bir kurum kadar çocuklar, gençler ve yetişkinler için çok kapsamlı programlar hazırlanıyor.  Eğitimler sadece ve sadece alanlarında uzman olan konuşmacılar, eğitmenler ve sanatçılar tarafından yürütülüyor, her ay yepyeni, farklı etkinlikler kurgulanıyor. 

Çocuklar için her ay sanat tarihinde yeri olan iki farklı sanatçının hayatı, çalışmaları ve sanatları çocukların yaş gruplarına göre anlatılıyor, anlatımlar görsel bilgilerle destekleniyor ve katılımcılar buradan aldıkları ilhamla kendi iki ve üç boyutlu çalışmalarını üretiyor.  Stop motion animasyon, çocuklarla felsefe, doğaçlama, senaryo yazarlığı, kolaj, çizgi roman, kültür mirasını tanıtmak için yapılan atölyeler (Göbeklitepe, Zeugma, Çatalhöyük, vb), müzik atölyesi, yaratıcı drama, agamograf, duvar boyama, origami, hareket atölyesi, ritim atölyesi yapılan atölyelerden bazıları. 

Her ay farklı konuda, ebeveynler için klinik psikologlar tarafından yürütülen bilgi paylaşım toplantıları yapılıyor.

Sanatçı konuşmaları, koleksiyoner ve küratörlerle söyleşiler, sanatçı performansları, konferanslar, seminerlerde yetişkinler için yapılan etkinlikler.

  • Sizce Türkiye’de genç sanatçıların konumu ve durumu dünyayla kıyaslandığında nasıl?

Türkiye’deki genç sanatçılar günümüzde değişen dengelerle birlikte biraz baskı altında, bundan bir kaç sene evvel özellikle Contemporary İstanbul Fuarı ve Bienal çerçevesinde çok daha dinamik ve özgür bir platform’da çalışma şansları oldu; gene bienal ve fuar sayesinde yıllardır yurt dışından gelen galeriler, sanatçılar ve koleksiyonerler hem dünya sanatına daha yakınlaştı, hem de dünya sanatını daha yakından takip etmeye başladılar. Dünya sanatını takip etmek hem gelişmek için, hem dünyada neler olduğunu bilmek için büyük önem taşıyor.

Türkiye’deki genç sanatçılar günümüzde değişen dengelerle birlikte biraz baskı altında , bundan bir kaç sene evvel özellikle Contemporary İstanbul Fuarı ve Bienal çerçevesinde çok daha dinamik ve özgür bir platformda çalışma şansları oldu; gene bienal ve fuar sayesinde yıllardır yurt dışından gelen galeriler, sanatçılar ve koleksiyonerler hem dünya sanatına daha yakınlaştı hem de dünya sanatını daha yakından takip etmeye başladılar. Dünya sanatını takip etmek hem gelişmek için, hem dünyada neler olduğunu bilmek için büyük önem taşıyor ama aynı zamanda kendi içine dönüp bakmayı ihmal etmemek lazım.  Sanatta ifade özgürlüğü çok önemlidir, sanatçı günümüz sorunlarına değinen ve izleyicilere günümüzde yaşanan sorunları aktarmakla görevlidir.  Bunu yapmakta zorlanıyorsa eğer o zaman sanat platformu suni bir platforma dönüşecek ve ülkenin dünya kültürüne kıyasla nerede durduğunu göstermesi mümkün olmayacaktır.

  • Açık Diyalog İstanbul kapsamında genç sanatçıları desteklemeye yönelik çalışmalarınız var mı?

Sanatçı konuşmaları, performanslar, eski öğrencilerimle yapılan projeler, verilen danışmanlık hizmetleri, sanatçıları küratoryel projelere dahil etmek, belirli aralıklarla portfolyo hazırlama ve değerlendirme atölyeleri genç sanatçıları desteklemek amacıyla yapılan çalışmalarımız.