Bir Film – Ölü Ozanlar Derneği ve Okul Kültürü

0
988

Bu çalışmada 1989’da gösterime giren “Ölü Ozanlar Derneği” adlı filmin okul kültürü bağlamında incelemesi yer almaktadır.

EGEMEN KÜLTÜR (GENEL KÜLTÜR)

Ölü Ozanlar Derneği filminde Amerika’da yer alan Welton Akademisi, lise düzeyinde eğitim veren erkek yatılı okullardan biridir. Dört temel prensibe sahip olan Welton Akademisi, okul kültürüyle egemen kültürü oluşturmaktadır. Amerika’nın en iyi üniversite hazırlık okullardan biri olduğu düşüncesiyle, ülkenin bütün bireyleri tarafından, genel alışkanlıkları, değerleri ve inançlarıyla kabul görmüştür. 

Okul, yatakhane, kütüphane, yemekhane, spor alanları, kürek yarışı ve eskrim gibi olanaklara sahip, yine içerisinde küçük bir taş kilise bulunan fiziksel bir yapıya sahiptir. Okulda sınıflar derslere göre düzenlenmiş ve öğrenciler ders saatlerinde dersin öğretmeninin sınıfına gitmektedirler. Koridor duvarlarında Welton Akademisi’nin eski öğrencilerinin resimleri asılıdır.

Okulda dört prensip öğrencilerden beklenmektedir. Bunlar: Gelenek, Onur, Disiplin ve Mükemmelliktir. Prensiplere bağlılık okul müdürü Nolan tarafından da vurgulanarak, filmde verilmektedir. Müdürün öğretmenlerinden ve öğrencilerinden beklentileri yüksektir. Öğretmenin de öğrencilerden beklentileri yüksektir. Nolan filmde okul açılış töreninde seçkin üniversitelere yerleştirdiği öğrenci sayısını belirtir. Dönem başlangıcında öğrenciler flamalarla tören yaparlar. Okulun normları gibi kendi ritüelleri de vardır. Nolan: “Bilgi’nin ışığı çocuklar” diyerek, bir öğrencinin elinde tuttuğu mumu yakar. Birbirlerinin mumlarını yakarak, öğrenciler töreni devam ettirirler. Filmde Müdür Nolan’ın öğretmenler ve öğrencilerle iletişimi zayıftır. Baskıcı, geleneksel metotları benimsemiş, otoriter yapısıyla değişime açık değildir. “Ölü Ozanlar Derneği” makalesini yazan öğrencisini uygunsuz bir şekilde, odasında şiddet uygulayarak, “Ölü Ozanlar Derneği nedir? Dernektekilerin isimlerini istiyorum” der. Nolan’ın ve Nolan gibi sert disiplinli öğretmenlerin davranışlarından dolayı okul içi iletişim zayıftır. Yine Keating’le makalenin yayımlanmasından sonra görüşür. Keating’e olağan dışı metotlar kullandığını söyler. Nolan: “Başarısını kanıtlamış bir müfredat var, eğer sen onu sorgularsan onlar da aynısını yapar” der. Öğretmenler Nolan’ın okul kültürünü benimsemiştir.  Teşvik ve takdir okul kültürüyle değerlendirilmektedir. Değişime pozitif yönde bakmamaktadırlar.

KEATING’İN EDEBİYAT SINIFI
KEATING’İN EDEBİYAT SINIFI

Ortak karar alma düşünceleri güçlü bir okul kültürü olduğunu düşündürse de öğrenciler okul kültürüyle çatışmaktadır. Öğrenciler Welton Akademi’ye Hell-ton (Cehennem) derler. Okul değişime açık olmadığı kadar, geleneksel, disiplinli, ezberci, sorgulamayan öğretmenlerden oluşmaktadır. Okul içerisinde sanatsal bilimlere, sosyal bilimlere, insani bilimlere yer yoktur.  Keating’le yemekhanede yemek yiyen Latince Öğretmeni okul kültürünün bağlı olduğu değerleri de yansıtıyor. Keating’e öğrencileri yanlış bir yere yönlendirdiğini, öğrencilerin birer Shakespeare ya da sanatçı olmadıklarında ondan nefret edeceğini söylüyor. Bu durum Keating’in motivasyonunu, aidiyet duygusunu zedeliyor. Okul içerisinde iş birliği de mümkün olmuyor. Okul içi sağlıklı bir iletişim kurulamadığı için, güven ortamı da oluşturulamıyor. Öğrenciler Nolan’ın mesafeli, otoriter ve sert mizacından, yine öğretmenlerin tutum ve davranışlarından dolayı kendilerini güvenli hissetmiyorlar. Güven ortamı kurulamıyor. Öğrenciler düşünceleri özgür bir şekilde dile getiremiyor. Keating’in Neil Perry’in ölümünden sorumlu tutulması ve bu konuda öğrencilerin tehdit edilerek, soruşturmanın gerçekleştirilmesi ve tehditle tutanağa imza atmalarının istenmesi güven ortamı, motivasyon ve aidiyet duygusunu zedeliyor. Nolan, Todd Anderson’a tutanağı uzatarak “Bay Keating’in bu derneği kurmaya nasıl teşvik ettiği, ne tür yöntemlerle sizi disiplinsiz tavırlara yönlendirdiğini her şeyiyle anlatıyor. Keating öğretmenlik konumunu kötüye kullanarak, Neil’in ölümüne sebep olduğu detaylarıyla yazıyor” diyor. Keating’in okuldan ayrılmak durumunda bırakılması, okul yönetiminin öğretmenini desteklemediğinin, ailelerin okul yönetimine dair tutumlarının yanı sıra, okul yönetiminin de ailelerin beklentilerini önemsemesi, eğitim atmosferini etkilemektedir.

Egemen kültür, beklentiler, karar verme süreci, iletişim, değişim, güven, iş birliği, destek, teşvik edicilik, motivasyon ve aidiyet gibi noktalardan değerlendirildiğinde, güçlü, etkili bir kültür ortamı sergilememektedir.

ALT KÜLTÜRLER

Welton Akademisi’nde egemen kültürün dışında pek çok alt kültürden söz etmek mümkündür. Keating’in sınıfı, yine öğrencilerin yeniden canlandırdığı Ölü Ozanlar Derneği alt kültürlerden biridir.

KEATING’İN EDEBİYAT SINIFI

Sınıfa ıslık çalarak giren Keating öğrencilerin dikkatini ilk dersten itibaren çekmiştir. Egemen kültüre bağlı olsa da geleneksel yöntemlerden uzak, yaşayarak, hissederek, alışılmışın dışında farklı bakış açıları sunarak, derslerini işler. Carpe Diem (Yaşadığın Günü Kavra) ilk derste öğrenciler tarafından duyumsanır.

Keating, egemen kültüre bağlı ama sınıfında özerk bir şekilde dersini işlemektedir. Kullandığı dil, davranışları ve tutumları diğer öğretmenlerden farklıdır. Öğrenciler ilk zamanlarda farklı duygular hissedecek, zamanla öğrenciler estetik zevklerle beslenerek, kendilerini bulacak, kendi alt kültürlerini Ölü Ozanlar Derneği’ni dahi oluşturacaklardır.

Keating’in ilk ders çıkışında öğrencilerin anlattıklarını sınavda sorar mı diye düşünmesi, egemen kültürün öğrencileri nasıl etkisi altına aldığının göstergesidir. Öğrenciler değişime dirençli gibi görünseler de zamanla öğrenciler tarafından değişim pozitif yönde benimsenecektir. Öğrenciler işlenen derslerle zamanla kendi yeteneklerini keşfedeceklerdir. Todd Anderson ilk ders gününün gecesinde defterine “Seize the Day” (Anın Tadını Çıkar) yazar.

Ölü Ozanlar Derneği ve Okul Kültürü
Ölü Ozanlar Derneği ve Okul Kültürü

Keating ilerleyen derslerde, öğrencileri sırayla öğretmen masasına çıkarır. “Dünya buradan farklı görünüyor. Bir şeyi bildiğiniz zaman ona farklı açıdan bakın. Çok yanlış ve aptal görünse bile” der. Öğrencileri çok yönlü düşünmeye teşvik eder. Bir başka derste, dışarıda müzik eşliğinde, sözler okutur, top attırır. Kendilerini ifade etmeleri için destekler. Bir başka derste de çocukların özgüvenini geliştirecek, motivasyonlarını arttıracak öğrencilerin kendi yürüyüşlerini fark etmelerini, en iyi yürüyüşleriyle yürümeleri ister.

Keating sınıfa ödev verir. Todd Anderson, Keating’in şiir ödevi vermesiyle strese girer. Ders günü geldiğinde Keating’in desteğiyle utangaçlığını kırar ve toplum içinde şiir okur. Yine filmin sonunda Anderson’ın Keating okuldan ayrılırken, Nolan’ın dersinde masaya ilk çıkan öğrenci olması metafordur.

Öğrenciler Keating’le iletişim kurarken rahattırlar. Keating iletişime açıktır. “Kaptan, kaptanım” diye seslenirler. Neil Perry babasıyla yaşadığı sıkıntıları da Keating’le paylaşır. Keating öğrenciler için aynı zamanda rehberdir. İnsani değerlere önem verir. Neil Perry’in hayallerini önemser. Temsil gününde öğrencilerle onu izlemeye gider.

Alt kültürde, Keating’in içsel motivasyonu yüksektir. Bu yüzden öğrencileri de derse teşvik eder. Karşılıklı olarak güven duygusuyla birbirlerini desteklerler. Sınıfın karar verme süreç becerisi artar. Öğrencilerin motivasyonları yüksektir. Öğrenciler değişime pozitif yönde bakmaktadırlar. İletişim ortamı yüksektir. Keating’in Edebiyat Sınıfındaki öğrencileriyle oluşturduğu alt kültür etkili ve güçlüdür.