Prenses

0
56
Prenses

bir ormandayım yürüyorum kaçıyorum uzaklara uzaklara uzaklara

bir arkamda

bir bulutsu umutsuzluğun son durağında

mantıksız duvarın ışığında

sen varsın uzakta

ben hiçbir zaman olamadım zaten yanında

bir küçük elma

yiyen bir prenses

bayılır düşer karanlığa

başı düşer

ayılır bir bir karanlığa

sen varsın uzağımda

güzel çocuk

günler geçer

saatler biter

bitmez ömrümün solan ateşi

suyun içinde saklıdır

saçlarımın dökülen telleri

dünyamsın ay

dünyamsın ateş

köklerden açan çiçek

bağ arıları içinde bir çiçek

bensiz bir dünyan var dünya

bensiz bir duvarın içine hapsolmuş bir hayat

güneşin hep açtığı kalplerdeki serinlik

parmaklarımın arasından akan kum taneleridir hayat

ben bir halhalın nazar boncuğuyum aslında

gözlerinden sakınamam

bir yel değirmenidir hayat

yakalayamazdın zaten

bir masal diyarından damlayan göl molekülleri

kör bir insandan gelen aydınlık hayaller

bir duman oldu gitti

dokunduğum altın olsaydı bile

dokunamazdım sana

bulamazsın beni

şişenin içinde tıkalı bir mantardır

bizi uzaklaştıran yollar

gelemem sana dünyama

ana karaya uzak bir mesafedeyim

unutulmaz diyarlardan gelen bir nağme

uzaklardan gelen bir esinti gibidir

kar tanesinde saklı hatıran

bir masal evrenidir sözlerim

benim çocuksu hayallerim

bir pamuk şekeri

bir de sen

ey dünyam

güzel misafirim ol

dünyamdan beni ayırma

PAYLAŞ
Önceki İçerikBir Deliyle Söyleşi
Sonraki İçerikBiz / Şiir
Dilara Pınar Arıç
26 Mayıs 1990'da İstanbul'da doğdu. Lisans öğrenimini Fatih Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı'nda burslu olarak gördü. Yüksek lisans çalışmasını Trakya Üniversitesi'nde Sünbülî Sinan'ın Menasik-i Hac adlı eseri üzerine tamamladı. İngilizce, İspanyolca bilmektedir. İnsomnia'nın Saati ve Gülümse Hayata adlı iki kitabı vardır.