İstanbuldan geçip karadenize mi dökülürsün

Üsküdara uğramadan

Daha

Egenin tüm kıyıları hasret deniz kokuna

Sen

İyisi mi

Görünmez bir sandala yükle vücudunu

Eli beline gidecek tüm yosmaların

Bir zeytin ağacı düşecek dalgalara

Ne yeşil ne siyah

Bir seferliğine beyaz yemişleri

 

Yüzünü görebilme ihtimaline

Günde iki şehir değiştiririm

Sonra üç

Olursa dört

Ama

sen bunu zaten biliyorsun

Zaten

sen bir çok şeyi biliyorsun

Ya sizin sokaktaki fırının sıcak ekmekleri

Yaz günlerinde utanmadan üşütür ellerimi