Nasılsın?

0
116
Nasılsın?

Siz hiç yaşamaktan yoruldunuz mu?  Biri çıkıp  ‘’nasılsın ‘’ diye  sorduğunda gözlerine anlamsızca bakıp takılı kaldınız mı?

Çok kolay ve basit bir sorunun cevabı nasıl bu kadar zor olabilir ki diye düşündüğünüzü sanıyorum şu anda…

Eğer karşınızdaki kişi kendini çok yorgun ve hayat karşısında  tükenmiş hissediyorsa iyiyim dese bile bu bakışlarından/ yüzündeki ifadeden  hissedilecektir tabi empati kurabilecek kadar çaba sarf edenler için ya da  doğruyu söylemek istese bile kendini anlatabilecek kadar çaba sarf etmeye değip değmeyeceğini düşünecektir çünkü siz ne anlatırsanız anlatın , karşıdaki ancak anlamak istediği kadarını anlayacaktır.

Bazen o kadar yorulursunuz ki bu basit sorunun cevabı karşısında donup kalırsınız işte, ne desem diye “iyiyim” deyip geçiştirmek size samimi gelmez ama çoğunlukla bu yalana sığınırsınız işte.

Sizi anlamayacaklarını düşününce böyle böyle iletişim azalmaya başlar bir gün bakmışsınız sahte mutluluklar dünyası yerine kendi iç limanınıza sığınmayı tercih ediyorsunuz.

Başlangıçta doğa ve hayvanlar iyi gelir onları gözlemlersiniz sadeliğin içindeki samimi niyetler yaralarınıza iyi gelir. Yaralarınızı sardıkça bu sorudan daha az korkarsınız artık. İnsanların arasına girmeye topluma karışmaya karar verirsiniz ama bu sefer de yine aynı yaralara maruz kalmak ürkütür. Ne büyük çelişki !

En çok da  ‘’benim için çok değerlisin’’  diyenler yakar canınızı, zaten bir kelimeyi çok kullananlardan korkarım hep.  Çünkü çok kullanıldığında içi boşalır kelimelerin, bence söyleyerek değil davranışlarınızla gösterin verdiğiniz değeri ve sevginizi. Yoksa hiçbir anlamı olmuyor çünkü.

Bir de karşı tarafın nezaketsizliğine en başta tepkimizi vermemiz gerekir diye düşünüyorum sustukça aptal sanıp dozajı artırıyorlar çünkü. Biriken duygular büyük patlamalara sebep olabiliyor ve ilişkileri kopma noktasına getirebiliyor diye düşünüyorum.

Bunları neden yazdığımı merak ederseniz bugün Goethe ‘nin bir sözünü okudum ve beni çok etkiledi.

‘’ Hassas insanlar için dünya bir cehennemdir ‘’ diyor. Benim içimden de bunlar geldi, belki birilerine tercüman olabilirim diye düşündüm.

Sevgiyle kalın hep…

PAYLAŞ
Önceki İçerikBehçet Necatigil’in 1935-1958 Yıllarında Yayımlanan Şiirlerinde Dört Unsur
Sonraki İçerikKürek
Arzu Ayman
Marmara Üniversitesi PDR mezunuyum. MEB bağlı çeşitli kademelerde Psikolojik Danışman olarak 23 yıl çalıştıktan sonra emekli oldum. Yazmak kendimi ifade tarzım diyebilirim. İçinizden biri olarak sizlere de yazdıklarımla ulaşmak istiyorum. Bazen şiir bazen deneme ya da seyahat yazısı olabilir bu. Seyahat etmeyi kültür gezilerini seviyorum. öğrenmek ve öğrendiklerimi paylaşmak çok hoşuma gidiyor. Kendi iç yolculuğum da dahil.