Hayat Meselesi

Güneş şehrin solmuş yanaklarında

Işıl ışıl parıltılar saçarken

Gecenin sadakatsiz gözlerinde

Buruk bir kuruntu sabahı aratır

 

Nisan yağmurları ince bacaklara

Dolanan vurgunun sureti

Yazın bağrına düşen bir nur

Kucaklama hevesi baba yüreğinde

Anadolu bozkırına düşmedi

Gölgem hatrımda kalmış hiçbir iz yok

 

Küçük bedenim sallana sallana

Büyük yüzlere bürünmüş

Uzakta yaşamak hayatı

İçimde kudretimden büyük

Ufukların dalgasız deryaları

Soluklarımla içimde büyüttüğüm

Dostların kurnaz çukurlarından

 

Saplantı göğsümde biriken

Ansızın bir göz seyre girer gökleri

Gün doğmuyor, ışık yok

Aynalar göstermez yüzünü

Şehrin kalabalık sokaklarında

 

Yapayalnız bir ben ortada

Düşe kalka uyanma denemeleri

Sorumsuz kararsız içimde

Sert bir iklimin rüzgarlarına kapılan

Özenti hayatlara odaklandığım

Geceler ardında soğukluk bıraktığı

Aradığım hep kaçarak

 

Yüzleşmek adımlarında teklediğim

Kuru bir hava yüzüme çarpar durur

Ellerimde çizgisiz boşluk

Ruhuma el uzattığım

Pişman kırık yüzlerin hüsranı

Geriden izlediğim o gözler

 

Uzaklara uzandım küçük yaşımda

Küçük dediysem de büyüktüm ama

İçimde çocukluk rüzgarları eserdi

Parçalandı kadeh, kırıldı testi

Su yolunu görmeden göremeden

 

Dizimde burkulma tesiri

Yüreğimden sıçrayıp dizgin sulara

Hatırla dediğin sıcak yüzlere

Nefesimi tüketme sahnelerinden

Umutla beklediğim gecenin sonu

 

Son satırlar boşanıp bulutlardan

Göğsüme damlayan soğuk merhamet

Yolculuk var yol uzun

Bu tanımadığım diyarda

Yolum zamandan da uzun

Sessizce sokulup arka köşelerde

Bekledim arkadaş çığlıklarını

Zaman hızla geçiyor

Yanılgı akla dokunuşlarıyla

 

Süslendirme çabaları cesaretinden

Bir yıldız kayıyor

Semanın örtülü şafağından

Yeni yüzler içinde dolu bir hayat

Uzaklaşamıyorum esaret

İçimde içimizde neler kaldı ki?

 

Teninde yaprak gibi dolaşacak

Ardında rüzgarın kokusuyla

Yalanlar düğümlenir

Kış soğuklarında bezenip doğaya

 

Yine yolum daraldı

İçimde kuşkular ardı arkası kesilmez

Yeni bir kapı araladım

İçinde tutkuyla baktığım

Yeni bir çift göz

Hayata yeni bir uyanış

Sergileri gizlenip insanlardan

Uzunca bir serzeniş

Batakların kuru ve ıslak

Esrarlı beklemelerinde

Kendimi uzun bir süre aradım

Neredeyim dediğim vakit

Gözüktü yüzün karanlığın ortasında

 

Soğuktu geceler

Birbirimize bakarak ısınırdık

İçimde hissedilen yeni bir bahar

Kışın başlarında

Neden umutlar bekletirdi insanı?

Zamansız beklemeler sen yolunda çekilirken

Yanında huzurun yıllar sonra gösterdiği yüzü

Sessiz bir yankı içimde

Sana dökülen nağmeler

Habersiz ışıksız gecenin sabahından

 

Ara çağrı

Seni sevmek için yaşamak gerek

Ölümüm kuşkusuz senin elinden

Zamana gövdeler yaslamak gerek

Saklanma gönlümün sevda selinden

 

Seni sevmek için yorulmak gerek

Yolların üstünde ömürler geçer

Zaman karışıp yok olmak gerek

Hayat bazen yanlış insanlar seçer

 

Usul usul uzaklaştık

Sol yanımda bir sancı

Eşi benzeri görülmemiş

Fırtınalar durulmuş

Bir hasret rüzgarı gözleri yerinden çıkaran

 

Yaklaştım yanına korkusuz, sevgiyle

Yüzünden düşen bir damla yaş

Sanki gönlümün içinde parçalanırdı

O vakit ki bizi birbirimizden ayıran

Hayatın ta kendisinden ayıran

Şimdi gözlerimi bağlayıp

İçine çeken nesnenin kendisi

Uzaktasın biliyorum gözümden

Bedenimden bana uzaktasın

Unutma ki sevgilim

Gönlüme daima yakınsın

PAYLAŞ
Önceki İçerikBirgün
Sonraki İçerik‘O’ Zamiri
Süleyman Yılmaz
1998 yazında dünyaya gözlerimi açtım. Çocukluğumu Çanakkale'de geçirip ilk ve orta öğrenimimi Çanakkale’de tamamladım. Lise hayatıma İstanbul’da başlayıp Ankara’da son verdim. Şuan Çankaya Üniversitesinde Lisans öğrenimimi sürdürüyorum. Uzun zamandır edebiyatla ilgileniyorum.