Evlerimizde bitkiler yetiştiriyoruz, tohumlarını sokağından alarak; balık büyütüyoruz akvaryumumuzda, kendi akvaryumundan kopararak; bizleri öldürüyoruz, içimizdeki sanatı katlederek.

Tüm dünya yeşil için savaşır, biz yeşile açıyoruz en büyük savaşı…

Sadece ağaç kesmek değil mesele, kesilmesi gereken ağaç kesilecek elbette! Ancak iyi analiz etmeli bir çevreci ve analizini kabul ettirmeli iyi bir çevreci. Denizi korumalı, zeki olmalı bunun için, korumanın yollarını bulmalı. Bu yollar, bana kalırsa yazı yoluyla olmamalı. Görmeli insanoğlu geleceğini gözleriyle, hissetmeli.

“Denize atık atmayınız!’’ kolaydır yazmak ama çözüm bu değil.

İki akvaryum düşünün, biri gemi atıklarının ve birçok çöpün içinde olduğu PİS su, diğer akvaryumda ise denizin dibindeki balığı çıplak gözle görecek kadar temiz bir su. Sonra kararı yine insanlar versin.

Çok fazla hata yapıyoruz günlük yaşantımızda, bu hatalar o kadar doğrulaşmış ki. Kimse şans vermiyor, birçok yanlışın arasından sıyrılan doğruya.

Elimizi çabuk tutmalıyız. Bu dünya bizim. Korumalıyız. Kaybettikten sonra üzülmek değil çare! Evet çok zor belki, yeni baştan temizlemek dünyayı ama kirletmek çok daha zordu.

Bu yazı ulaşabilirse eğer, öyle az bir kitleye ulaşacak ki, belki de çevreyi korumak adına çok daha güzel ve etkileyici fikirleri olanlar okuyacak, SAKIN PES ETMEYİN. Olabildiğince yayın bu fikri. Kaybeden olmazsınız.

Umutsuz görünen her yolda bir ışık bulunur derler, ancak; o ışık geç bulunduysa ya zarardır ya da şans çoktan bitmiştir. Biz, bu ışığı görenler, dünyayı kurtarabiliriz.

PAYLAŞ
Önceki İçerikSade Bir İrlandalı: Damien Rice
Sonraki İçerikKlozet
Gülin Bilgili
Gülin Bilgili, Işık Üniversitesi Mimarlık bölümü öğrencisiyim. Lise hayatımda Afyonkarahisar Anadolu Öğretmen Lisesi’nde "Bilinçli Gençlik" başkanlığı yaptım. Sanatı öğrenmeyi, keşfetmeyi hobinin ötesinde tutuyorum. Çevreyi korumak için elimden geleni yapmayı seviyorum.