Bir Yunan Tragetyası Elektra…

0
1496
Bir Yunan Tragetyası Elektra…

Yunan tragedyasının bir eseri olan  “Elektra” Devlet tiyatroları sahnelerinde seyircilerini bekliyor. Yunan drama yazarı Sophokles’in kaleme alıp, Işıl Kasapoğlu’nun yönettiği oyunda, annelerinden babalarının intikamını almak isteyen çocuklar ön plana çıkıyor.

Hikaye Yunanistan’ın Atina kentinde geçiyor. Troya savaşından zaferle dönen Büyük Yunan Komutanı Agamennon’un karısı Klytaimnestra, sarayı aşığıyla beraber yönetmektedir. Babasının intikamı için yanıp tutuşan Elektra ise esaret altında bir yaşam sürüyordur. Erkek kardeşi Orestes’in yurda dönüp annelerini öldüreceği umuduyla yaşıyordur.

İNTİKAM İÇİN YAŞAMAK…

Bir Yunan Tragetyası Elektra…

Konunun odak noktası olarak, başından sonuna Elektra karakteri üzerinde yoğunlaşıldığını söyleyebiliriz. Babasına duyduğu özlem, sevgi ve bağlılığı iki saat boyunca hissedebiliyorsunuz. Sarayda annesi ve aşığının baskısı altında yaşamasına rağmen, sabah akşam korkmadan, babası için feryat ettiğine şahit oluyorsunuz. Bunun yanında, küçük kız kardeşinin de Elektra’dan çok zıt bir karakterde olduğunu anlıyorsunuz. Elektra isyan ederken, intikamı için yaşarken, en küçük kız kardeşleri annesi ve aşığının emirlerine boyun eğerek yaşamayı seçiyor. Bu durum, günümüzde de sık rastladığımız düşüncelerini dile getirmeye korkan kişileri temsil ediyor. Ancak  kız,  asıl duygularını Elektra kadar dışa vurmasa da, ablasından farklı düşünmediği oyun ilerledikçe anlaşılıyor. Kurgu, dönemin şartları gereği bazı şeylere boyun eğilmesi gerektiğine ifade ediyor.

KIZLARA DEĞER VERİLMİYOR..

Elektra, genel hatlarıyla başkaldırışı, mücadeleyi, haksızlıklara boyun eğmemeyi simgeliyor. Oyun aslında, pek çok açıdan sosyal mesajları içinde barındırıyor. Erkek egemen bir topluma atıfta bulunuluyor. İntikam için Elektra ve kız kardeşi yerine, küçük olan erkek kardeş Orestes’e muhtaç gösterilmeleri bunu doğruluyor. Kızlara ve onların yapacakları eylemlere değer verilmediği anlaşılıyor. Oyunun ortalarında Orestes’le ilgili şok edici bir olay gerçekleşiyor. Bunun üzerine Elektra, babasının intikamı için yaşattığı tüm umutları kaybetme noktasına geliyor. Bir şeylerin düzelmesi, düzenin değişmesi için tek çözüm küçük erkek kardeşmiş gibi gösteriliyor. Çünkü o erkek. Annesinin ve aşığının da babayı öldürüp, ülkedeki hâkimiyetlerine devam etmeleri o dönem ki adalet sistemini gözler önüne seriyor. Adalet sisteminin sadece cinayetle sağlanabildiğini anlıyorsunuz. Bu uğurda çocukların annelerini, annelerin de çocuklarını gözden çıkarabildiği seyirciye gösteriliyor.

AKICI BİR KURGU

Oyun sahne dekorları ve kostümleriyle seyirciyi Yunan mitolojisine götürüyor. Beyaz bir sahne tasarımı ve karakterlerin üzerindeki bembeyaz kostümler eski Yunan tarihinde izleyiciyi yolculuğua çıkarıyor. Kurgu boyunca, Elektra karakterinin arka fonunda yer bulan Yunan tanrıçaları sahneyi süslüyor. Zaman zaman aynı repliklere yer verilse de, konudaki akıcılık bir sonraki sahneyi merak etmenize neden oluyor. Bazı yerlerde kafanızsa soru işaretleri de oluşabiliyor. Oyunu mart boyunca cevahir sahnesinde izleyebilirsiniz.

PAYLAŞ
Önceki İçerikSevgi’li Aşk: Kitabının Yazarı Mehmet Gökcük İle Şiir ve Hayat Üzerine -1-
Sonraki İçerikSevgi’li Aşk Eylül: Kitabının Yazarı Mehmet Gökcük İle Şiir ve Hayat Üzerine -2-
Ayşe Aycan Arıcan
2 Mart 1990 tarihinde İstanbul Üsküdar'da dünyaya gözlerini açtım. 2014 Haziran döneminde İstanbul Bilgi Üniversitesi'nin İletişim Fakültesi Sanat Yönetimi bölümünden burslu olarak mezun oldu. Okulu bitirme tezi için müzecilik ve koleksiyonculuk üzerine bir çalışma hazırladı. Bir devlet ve bir özel müzeyi koleksiyon oluşturma ve müze yönetimleri açısından karşılaştırmalarını yaptı. Seçtiği müzeler, devlet müzelerinden Topkapı Sarayı Müzesi, özel müzelerden de Sakıp Sabancı Müzesi'ydi. Tezinden A alarak mezun oldu. Müzecilik, koleksiyonculuk, Türk resim sanatı, empresyonist ve rönesans dönemi ressamları ilgi alanlarını oluşturmaktadır. Ayrıca medya iletişim ve sanat ilişkisiyle de ilgilenmektedir.