Bir Çekilme Havası

0
208
Bir Çekilme Havası

I.
Geceler boyu süren yankılardan çıkıp geldi. İsteyerek mi geldi kendisi de bilmiyordu aslında. Konuşacak bir şeyi kalmamıştı. Veya konuşabileceği son ses tonunu da yollarda tüketmişti. Belki de yorgunluğu tüketmişti sesini. Bir coğrafyada buna yaşamak diyerek kendilerini avutuyorlarmış. Oysa o, o kadar yorgundu ki.

II.
Yüreğinin kuytu yerlerinde yaşanmamış, hiç yaşanmayacak olan bir şeyler dolanıp duruyordu. Oysa o yüreğini kuşlara yuva yapmak için çabalayıp durmuştu. Tüm malvarlığının o yuvadan ibaret olmasını. O yuvadan dünyaya bakmak isterdi bu tanımlayamadığı burukluğu olmasaydı.

III.
Gökyüzünde haziran koşuşturmasının yansıması: tatil planları, uzun yolculuklar, deniz kenarları, yaz akşamları, ayrılışlar-kavuşmalar, çakırkeyf yürüyüşler. Aykırı bir şeyler düşünüyordu durmadan. Ve sanki bir dakika düşünmeyi bıraksa kendini bulamayacak gibiydi. Tanımlayamadığı mevsimler giriyordu düşlerine.

IV.
Bir anda buralardan gitmeyi düşündü. Sesini tükettiğine göre nasıl kalabilecekti ki? İnsan sesinin tükendiği bir yerde neden kalsın ki? Gidip bir yerlerde avazı çıktığı kadar bağırabilmeliydi. Ciğerlerine doldurabilmeliydi cesur bir havayı. Bir yerlerde sesini onarabileceğini hissediyordu.

V.
Hissetmek canını acıtıyordu. Belki de bu sebepten, tercihen sesini yitirmişti. Birden mevsim kendini hatırlatırmış gibi bir yağmura döndü. Sesinin tonuna değebilirdi bir yağmur damlası. Yağmur damlasında kendini bulabilirdi.

VI.
Oysa hepsi şuydu:
çekilmeye çabalıyordu.


PAYLAŞ
Önceki İçerikNeden Sanat?
Sonraki İçerikRahat ve Kullanışlı Spor Taytlar
Bahadır Ozan Yaşar
1998 Erzurum doğumlu. İstanbul Prof. Dr. Mümtaz Turhan Sosyal Bilimler Lisesinde lise eğitimini tamamladı. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde eğitim hayatına devam ediyor. Süreli yayınlarda şiirleri, denemeleri ve Türk Sineması üzerine inceleme yazıları yayınlandı.