BEHÇET NECATİGİL’İN 1935-1958 Yıllarında Yayımlanan Şiirlerinde Dört Unsur

0
1031
BEHÇET NECATİGİL’İN 1935-1958 Yıllarında Yayımlanan Şiirlerinde Dört Unsur

Behçet Necatigil, Türk edebiyatının en önemli şairlerindendir. Sevgilerde kitabında tüm şiirleri yer almakta, Türk dilinin zevkini tattırmaktadır. Behçet Necatigil’de , her şairde olduğu gibi, dört unsuru yoğun olarak imge olarak kullanmaktadır. Dört unsur doğal kaynaklarımız olduğundan yaşamın vazgeçilmezidir. Dört unsur olduğu sürece yaşam var olmaktadır. Behçet Necatigil’de dört unsur yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu çalışmamızda, Behçet Necatigil’in dört unsuru kullanım şekli  ve bunların tasnif halinde değerlendirilmesi sunulacaktır.

Dört unsurun kullanıldığı şiirler incelendiğinde hava unsur 9, su 19, ateş 3, toprak ise 1 şiirde geçmektedir. Bunların kullanımı şu şekildedir:

1.Hava

Bir şiirinde sevda rüzgar metaforuyla kullanılmıştır.

Niçin ölümden bahsediyorsun

Bu sevda nerden esti (Gençken)

Fırtına benzetme sanatıyla kullanılmıştır.

Kaderden esti fırtınalar gibi,

Ardı kesilmedi. (Evler)

Rüzgar, hava unsurunun dokunsal duyularla hissedilen türevidir. Güç kavramı rüzgar ve fırtına ile özdeşleştirilmektedir.

Sert rüzgarlar önünde

Güz yaprakları gibi

Boşluklara savrulur. ( Evcik)

Rüzgar mumu söndüren bir güce sahiptir. İstifham sanatıyla rüzgar imgesi kullanılmıştır.

Kalkıp yaktığım gibi

Rüzgar mı esiyor ne

Sönüyor. (Lamba)

Korku nerdeyse bir şey sorulacaktır. Korku yarayı acıtır. Hava metafor olarak kullanılmaktadır.

Ürperen yaralara çıplak

Havaların değmesi

Esen geniş odalar,

Acır.(Saklı Su)

Havasız Soluklar şiirinde hava rüzgar olarak karşımıza çıkmaktadır.

Esen geniş odalar,

Rüzgarlı dağ başları eşyasız. (Havasız Soluklar)

Aynı şiirde oda havasız kalmış, nefesi tüketmiştir.

Karanlığın içinde kıpırdıyordu açık.

Havasını tüketmiş, boğuluyordu oda.(Havasız Soluklar)

Astar şiirinde suyun üzerinde hava kabarcıkları oluşmuştur.

Bir hava kabarcığı alttan doğru yavaş

Taşır bazı şeyleri dipten yüze. (Astar)

Donmuş Dallarda Çiçek şiirinde hava yine rüzgar şeklinde karşımıza çıkmaktadır.

Donmuş dallar esen ılık rüzgara

Çiçek açar çekingen. (Donmuş Dallarda Çiçek)

 

  1. Su

Gece ve Yas şiirinde su, gözyaşı olarak geçmektedir.

Dalarken gözümde yaş

Ben böyle sonsuz gama

Artıyor yavaş yavaş

Damlardaki ağlama (Gece ve Yas)

Gemiler şiirinde su, deniz olarak tezahür etmektedir.

Kayıp denizde olsa

Kıyıya atar dalga

Hangi kervan acaba

Onu sürükler nerde? (Gemiler)

İntihar şiirinde sel bir metafor olarak kullanılmaktadır.

Aylardır hırçınlaşan

Sel yataktan ayrıldı

Sızınca bir parça kan

El şakaktan ayrıldı. (İntihar)

Gözyaşları şiirinde su, yağmur olarak gökyüzünden rahmet olarak yağmaktadır.

Eli omzumda kaldı,

Nedir zoru akşamın?

Sebepsiz bir sıkıntı

Ya yağmuru akşamın! (Gözyaşları)

Hal Tercümesi şiirinde de yağmur olarak geçmektedir.

Yılların çarmıhında vücudumu günler

Taşa tuttu.

Çivilenip kaldı ufkumda

Mevsimler var, yağmur bulutu. (Hal Tercümesi)

Gözyaşları Ayrılıklar II şiirinde üzüntünün yoğun ifadesidir.

Hasret ne vakte kadar?

Oğlan otel odasında

Oturur kalkar ağlar,

Kız anası yanında

Aynaya bakar ağlar,

Hasret ne vakte kadar? (Ayrılıklar II)

Deniz ve yağmur İlk Teşrin şiirinde büyük yer edinmektedir.

Şu beyaz köpüklü deniz

Hayra alamet değil

İskele gazinosu erkenden

Işıklarını söndürdü

İnsansız caddelerde

Yağmurlarda dolaşmak

Yorar bu zayıf vücudu

Allah yardımcın olsun!(İlk Teşrin)

Evler şiirinde de gözyaşları olarak su kullanılmaktadır.

Bunca çocuk, bunca erkek, bunca kadın

Gözyaşlarıyla beslendi. ( Evler)

Şayet Aşk şiirinde aşkın tohumunu besleyen bir can suyu olarak kullanılmaktadır.

Şayet aşkın tohumu

Düşmüşse gönlüne

Suyunu esirgeme

Aşkın hakkını yeme

Pişman olursun ömrünce. ( Şayet Aşk)

Su ırmaklar halinde çağlamaktadır.

Derken kalkar perde;

Bu ırmaklar benimçin bir daha akar mı?

Özledim hani nerde

Yaşamak gibi var mı? ( Ölü Çizgi)

Su ve deniz, Engeller şiirinde estetik bir biçimde yer edinmektedir.

Saldıran sularda silinen

Kumdan kuleler deniz kıyısında(Engeller)

Su alttaki şiirde su kelimesiyle yer edinmektedir.

Çıkar suya yukarı, döner bir zaman yavaş

Söner suyun üstünde (Astar)

Deniz bu şiirde insan gibi resmedilmiş, teşhis sanatı kullanıştır.

Kaplar denizin yüzünü

Unutulmuş uykularda(Kaplar Denizin Yüzünü)

Kaplar Denizin Yüzünü şiirinde sonbahar yağmuru büyüsündedir.

Neden ilk yağmurlarda sonbahar

İlk soğuklara doğru ürperti (Kaplar Denizin Yüzünü)Gür bitkiler altında akıp durmaktadır.

Saklı bir ırmak gibidir akan su.

Su, gür bitkiler altında bir benim için akar

Alıngan, onurlu

İstemez görsünler saklı su. (Saklı Su)

Irmak ve su kelimeleri Çalar Saat şirini süslemiştir.

Geç kaldım.

Sonbahar yağmurları Sizin Hikayeniz şiirinde suyun en şirin hali olarak resmedilmiştir.

Yarı karanlık ırmakta sular önce bulanık. (Çalar Saat)

Yaz yine öylesine biter

Daldan dala, sorumsuz.

Sonbahar yağmurları başlayınca

Yine kötümser olursunuz ( Sizin Hikayeniz)

Deniz metaforu bir serinlik getirmektedir inanlara.

Ey kız anası ihtiyarlar,

Ey denizlerden esen serinlik! (Barbaros Meydanı)

Islaklık olarak tezahür eden su emeğin alından akan yitiğidir.

Sırtınız ıslak terden, gelirse

Zehir eder geceyi sağ kaşın üzerinde:

Ağrıdır. (Çalışmak)

 

  1. Ateş

Ateş yakıcı yönüyle Çevre şiirinde yer almaktadır.

Çevre ateş içinde,

Daralmakta çember.

Biz yanarsak beraber yanarız

Seninle, beraber. (Çevre)

Alev bir yangına dönüşmüş, yangın yeri olmuştur.

Duvar dipleri, yangın yerleri halkı,

Külhanlarda, sarnıçlarda yatanlar! (Evler)

Sokak lambaları Şem ü Pervane’yi hatırlatır.

Yandı sokak lambaları mum alevi pervane

Şeytanca sırıtır fosforlu camlar (Dışarda)

 

  1. Toprak

Toprak kum olarak deniz kıyısında silinip durmaktadır.

Saldıran sularda silinen

Kumdan kuleler deniz kıyısında(Engeller)

 

PAYLAŞ
Önceki İçerikMarmara Park, Kadınların Mücadelesini Kutluyor
Sonraki İçerikUluslararası Kadınlar Dayanışma Derneği ( UKDD )
Dilara Pınar Arıç
26 Mayıs 1990'da İstanbul'da doğdu. Lisans öğrenimini Fatih Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı'nda burslu olarak gördü. Yüksek lisans çalışmasını Trakya Üniversitesi'nde Sünbülî Sinan'ın Menasik-i Hac adlı eseri üzerine tamamladı. İngilizce, İspanyolca bilmektedir. İnsomnia'nın Saati ve Gülümse Hayata adlı iki kitabı vardır.