Yapay Zekâ Üzerine Bir Kurgu Röportaj - 2
Yapay Zekâ Üzerine Bir Kurgu Röportaj - 2

Mr. Brown: Bize 2040 dediniz neler bekliyor olacak?

Mr. Black: Öncelikle şunu belirtmek isterim robotlar evlerimize girmiş olacak. Hayatın her alanında üstelik.

Mr. Brown: Örnekler verecek olursak?

Mr. Black: Her bir yetişkin için birer robot düşünün. Cinsiyeti olan robotlar üstelik.

Mr. Brown: Cinsiyeti olan derken?

Mr. Black: Kadınlar için erkek, erkekler için kadın robotlar ayrıca diğer tercihler için de elbette olacak. Bu konuda çalışmalar hızla yürütülüyor. Zaten ilk geliştiren dünyanın lideri olacak.

Mr. Brown: Ne tür çalışmalardan bahsediyoruz?

Mr. Black: Robotları oluşturmak çok zor değil. Asıl zor olan verecekleri hizmette insanların bunu yadırgamamasını sağlamak. Robotların metal iskeletlerinin üzerine canlı organizma yerleştirebilmek oldukça uzun zaman alacak. Ama silikon ve türevleri  bazı işlemlerde çok sık olarak kullanılacak.

Mr. Brown: Demek istediğiniz insanlar robotlarla seks ihtiyaçlarını karşılayacak öyle mi?

Mr. Black: Cinsellik bu işin en kolay çözülebilir yönlerinden biri. İnsanlar evlerine birer robot alacaklar ve her türlü özelini bu androidlerle yaşayabilecekler.  Üstelik gelişen teknolojilerle bir robot istendiği durumlarda başka formlara girebilecek.  Saçlarını uzun yapabilecek veya kısa bununla beraber sarışın, esmer, kumral gibi formları da olacak. Aklınıza gelebilecek her türlü form elinizin altında olacak. Ekran görüntüsünü değiştirir gibi.

Mr. Brown: Cinsellik kolay çözülebilir dediniz, zor olan ne?

Mr. Black: Zor olan temel duyguları çözebilmek.

Mr. Brown: Anlıyorum sanırım kastettiğiniz dokunma, koku ve tat gibi değil mi?

Mr. Black: Evet tamamen onlar üzerinde çalışıyoruz.

Mr. Brown: O halde başlayalım hemen dokunma üzerinde çalışmalarınız ne durumda nasıl olacak?

Mr. Black: Bu detaya girmeden şunu belirtmek gerekir diye düşünüyorum. Duyuların tamamı insan beynine nöronlarla ve sinir sitemi aracılığıyla iletilir. Beyin denen yapıya bu uyarılar birer sinyal olarak giderler. Ve bu işlem çok hızlı gerçekleşir. Parmağınıza değen bir nesne nöronlarla beynin ilgili kısmına ulaşarak tepki vermenizi sağlar. Dikkat edin sinyal diyorum ve sinir sistemi de bir çeşit ağdır zaten.

Mr. Brown: İnsanların içine kablolar döşemekten bahsetmiyorsunuzdur umarım.

Mr. Black: Hayır. Yapmanız gereken beyni bu konuda kandırabilmekte. Suni sinyaller yaratıp beynin ilgili bölümüne iletebilmek temel amaçtır. Bu testleri başlangıçta vücudunuzun ilgili bölümlerine ekg çekerken takılan kablolar gibi aparatlarla denedik. Oldukça başarılı sonuçlar elde ettik.

Mr. Brown: Düpedüz beyni kandırmaktan bahsediyorsunuz. Dokunma duyusu nasıl olacak mesela?

Mr. Black: Bakın Japonlar cep telefonlarına takılabilen bir silikon türevlerinden bir maddeyle öpüşme işine girdiler. Üzerindeki sensörlerle uzaktan öpüşmenizi sağlıyorlar. Muhtemelen ve mantık gereği sevgiliniz önce ya kendi veya sizin telefonunuzda olan bu kısmı sizi öper gibi öpecek ve bilgisayar nerelere ne kadar bası uygulandığını ölçecek. Sonra bu bilgiler sayesinde siz uzaktayken onu öpmek istediğinizde ekrana yaklaşıp öperken aynı baskıyı hissedeceksiniz. Böylece beynininiz biraz aldanacak ve siz de beyninizi kandırmak için hayal edeceksiniz. Böylelikle gereken etki yaratılmış olacak.

Mr. Brown: Ne yani bir cep telefonuyla öpüşüyor mu olacağım?

Mr. Black: Ne var bunda alışacaksınız buna zaten.

Mr. Brown: İnsanlar komik duruma düşmezler mi?

Mr. Black: Herkes yapacağı için komik olmayacak. Üstelik Fransız öpücüğü bile deneyebileceksiniz.

Mr. Brown: Yok artık.

Mr. Black: Korkmayın bu geleceğin kendisi. Şimdilik silikon ile idare ediyoruz ama meraklanmayın bluetooth ve wifi denen yapılar var. İleri de çok daha iyi hissedeceksiniz. Üstelik sadece dudaklara dokunmayı düşünmeyin. Sınırlarınızı zorlayın lütfen.

Mr. Brown: Dokunmayı anladık bir şekilde. İyi de sormadan duramayacağım ama öperken metal tadı veya silikon tadı almayacak mıyım?

Mr. Black: Bu sorunuz tat alma duyusuyla ilgili. Bilgisayarlar her kavramı bir ve sıfır olarak niteler. İleride zaten herkes sevgili olarak android sevgili satın alınca metal veya başka bir tat beyin tarafında yadırganmayacak. Bu tamamen alışkanlıkla alakalı.

Mr. Brown: Anlamaya çalışıyorum ama yemeklerin tadı nasıl olacak peki? Başka tatları bu işin dışında tutacaksınız sanırım.

Mr. Black: Bütün duyular aktarılacak. Tatları da sınıflandırıp bilgisayarlara yükleyeceğiz. Böylelikle ekranda gördüğünüz bir yemeğin tadını bir tuşa basarak hissetmenizi sağlayacağız. Elbette bu da gerçek değil suni olacak. Yoksa evde pişen bir yemeğin tadını iletmek mümkün değil. Bu işlem için bilgisayar veri tabanlarına tatların insan üzerinde yarattığı etkileri beyinde oluşan yansımayı nöro bilim sayesinde öğreniyoruz.

Mr. Brown: Bütün tatları sınıflandırmak zaman almayacak mı?

Mr. Black: Bütün tatlardan söz eden kim? Temel tatlarla yetineceğiz tatlı, ekşi, acı, tuzlu gibi temel tatlar kullanılacak. Birde bunların yüzde olarak karışımları. Karışımlarda bilgisayarlar oldukça iyi olacaklar çünkü hepsi sayısal veridir.

Mr. Brown: Saçmalık değil mi bu? Diğer tatları almak isteyen ne yapacak?

Mr. Black: Elbette temel tatlar öne çıkan kavramlar ancak çok karmaşık tatları veri tabanına işlemeyerek zamanla bu tatları sizlere unutturacağız.

Mr. Brown: Demek unutturacaksınız nasıl olacak bu unutturma. Anlamış gibi yapıyorum umarım seyircilerimiz benden daha çok anlamışlardır. Temel duyular dedik ses için sorun yok o kolay onu zaten kullanıyoruz.

Mr. Black: Hayır henüz kullanmıyoruz. Yani androidlerde sesi çıkarmak dahası insan sesine tamamen eşleştirmek mümkün değil. Zira insanın ses telleri var robotlar ise bu sesi hoparlör aracılığıyla iletiyorlar. Robotlar her yazıyı okuyabilir her kelimeyi söyleyebilirler ama nihayetinde dijital bir ses olarak karşımıza çıkarlar. Sizin aldanmanız henüz robotlarla konuşmadığınız için. Bu farkı görmezden geliyorsunuz. Ancak evlerde yaşayan robotlar sayesinde dijital sesi yadırgamayacak ve zamanla alışacaksınız. Ayrıca robotlar uyumadıkları için neredeyse imkânsız olan uykulu insanın ses rengini iletmek gibi bir sorunla karşılaşmayacağız. Çok ileride zaten insan sesi olarak sadece kendi sesinizi duyacaksınız.

Mr. Brown: Koku ?

Mr. Black: Koku kavramı da aynı tat gibi veri tabanlarında olacak. Ama yine kısıtlamalara gidilecek. Her koku olmayacak.

Mr. Brown: Ya nasıl olmayacak? Kahve kokusu almak istesem?

Mr. Black: Kahve kokusunu alabileceksiniz çünkü temel kokulardan biridir. Ancak mesela bir tarçın kokusu olmayabilir. Bu sorun zamanla çözülecek. Hiç tarçın kokusunu bilmeyen biri tarçın kokusunu bilemez değil mi? İnsanların tarçından uzak durmasını sağlayarak veya hiç tanışmamasını sağlayarak bu sorunu kolayca çözebilirsiniz. Düşünsenize sevgiliniz aradı ve ekranda bornozuyla duruyor kokusunu almak istediniz ve bilgisayar veri tabanı sevgilinizi tanıdığı için size vanilya kokusunu iletti ve siz de kalkıp “hayatım vanilya kokan tenini seviyorum.” Dediniz. Ancak sevgiliniz size dönüp “şampuanım bitmişti seninkini kullandım okyanus kokusu” derse bir karışıklık yaşamaz mısınız?

Mr. Brown: Yaşar mıyım?

Mr. Black: Bu tür aksaklıklara engel olmak adına ya şampuan şişesine yerleştirilen sensörler sayesinde hangi şampuanı kullandığını bilgisayar bilecek veya herkese farklı koku olmayacak. Bir koku standardı getirmek daha kolay.

Mr. Brown: Siz öyle diyorsanız. Görme için sorun yoktur herhalde?

Mr. Black: Büyük ölçüde zaten çözülmüş durumda en fazla üç boyutlu olarak görme ihtiyacı olacak ki zaten sanal gerçeklik gözlükleri bu işi daha ileriye götüreceklerdir.

Mr. Brown: Bir reklam arası vermeden son bir soru sormak istiyorum. Örnekleri daha ziyade cinsellik üzerine verdiniz bunu bilerek mi yapıyorsunuz?

Mr. Black: Temel ihtiyaçlardan en önde gelenlerden biri olduğu ve dahası insanları en kolay kandırabilecek yol olduğu için.

Mr. Brown: Reklamlardan sonra bu defa konuğumu çok ciddi sıkıştıracağımı garanti ederim. Her soruya cevabı olan birinin bu defa ne açıklamaları olacak merak ediyorum.

Üçüncü bölüm yapay zekanın neleri nasıl götüreceği konusunda olacak.

PAYLAŞ
Önceki İçerikUyum Faturası
Sonraki İçerikSelam Sana Shakespeare
Volkan Erdal
Çok uzun yıllar bilgi işlem uzmanlığı ve sistem mühendisliği yaptı. Okumayı ve araştırmayı çok sevdi. Düşünce sınırlarını zorlamayı ve en olmadık bakış açısını yakalamayı ilke edinmiş biri.