Yabancı

0
121
Yabancı

Kendimize o kadar yabancıyız ki sosyal medyada sıkça dalga geçilen sorulardan “Oruçluyken bizim yeğen ağzıma osurdu acaba orucum bozulmuş mudur?”, “hocam survivor kızlar erkekler seyretmek orucu bozar mı?” safsatalarıyla vakit harcayıp, yüzyıllardır inandığımız şeyin gerekliliklerini yapmayacağımız halde tartışıyoruz. Onlar ise bunlarla uğraşmıyor. Son 100 yılda 104 yahudi nobel alıyor. Çocukları daha evlenmeden Tevratı ezbere biliyor. Hristiyan astronot uzay aracına binerken haçını öpüyor ve yüce İsa adına diyerek tanrısına teşekkür ediyor.

Bu arada biz ise boş durmuyoruz tabi. Hristiyan filmlerinden öğreniyoruz yemeklerden önce dua etmeyi. İşte o yüzden yemekten önce hristiyan gibi dua ediyor ama, yemekten sonra müslüman gibi şükretmeyi unutuyoruz.

O kadar kötü değiliz. Boş durmuyoruz biz de. Aydın ve düşünen beyinlerimiz var ya(!) tartışıyoruz. Oruçluyken denize girdim kıçıma su girse niyetim bozulur mu diye. Ertesi günü tutmayacağımız oruç ya da kılmayacağımız namaz için fetvalar arıyoruz. Ayrıca bu devirde alim mi kaldı diye de de 100 yıldır biyerimize(mabat-netice v.s)(!) göre de imam bulamadık. O da aşka bir dert.

Nobele üzülüyoruz bir yandan, karısı onu matematikçiyle aldattığı için. Kıskançlığı yüzünden de nobele matematik ödülü koymamasını eleştiriyoruz. Magazince eleştiriyoruz zalim adamı(!). Ama ne matematik de ilerledik ne fizikte. Unutuyoruz. Bu arada onlar daha önce yaptıkları gibi okların üzerine yerleştirilmiş Kuran yapraklarıyla bizden olanlarla vuruyorlar bizi. Biad mı edeceğiz yoksa savaşacak mıyız anlamayalım diye. Tam bir nobel alacağız dedik baktık ki kendimize sövmekle oluyor. Olmadı, yok ısınamıyoruz.

Arabalara Türkçe isimler koyuyoruz. Ama onların arabalarına. Bir yandan da isimlerini ezberletiyoruz sınavlarda Mark Zuckerberg ve Bill Gates in. Hatta yarışma programlarında büyük ödül sorusu yapıyoruz bu isimleri. Biz mezar taşlarımızdaki isimleri dahi okuyamıyorken. Yüksek kürsülü taşlardan mezarlar yapıp kuşlara su yerleri ayırıyoruz. Sevabıyla yırtarız diye umut ediyoruz. Krediyle gittiğim hacdan arta kalan günahlardan.

Ve kadınlar. Hepimiz seviyoruz onların kadınlarını. Zaten kültürümüzde harem de var(!). Osmanlı dan geriye kalan başka bir şey olmadığı için(!) çok seviyoruz haremi. Ve onların kadınlarını. O yüzden kadınlarımız onlara benzemeye çalışıyor, erkeklerimizde teşvik ediyor. Hiç Hz. Ayşelerimiz olmadı ya bizim(!). Kendimize o kadar yabancıyız ki; hiç Karacaoğlan anası yetiştireyim kaygımız olmadı kızlarımız için . Zengin birine varsın yeterdi. Sürünmesin.

Boş durmadık elbette geçen onca sürelerde. Laikliği öğrendik, ahlak, kültür ve maneviyatı kaybettiysek de. Devlet dairelerinde gerek yok tu Allah a mesela. Muhasır medeniyetler kendileri öperken hacı ve okullarında ezberletirken Tevratı, bize siz yapmayın laik olun diyordu. Anlayamadık bu laiklik ve demokrasi neymiş. Zor ve cazibeliydi, kesinlikle bizim olmalıydı bu kavramlar. O yüzden adına demokratik islam falan koyduk. Yok o da olmadı. Doku uyuşmazlığı nüksetti.

Anlayın ve kabul edin bizi uyuttular. Ama kendileri uyumadılar. Şimdi de sevdik uykuyu . Bu daha da kötü. Kendimize o kadar yabancıyız ki unuttuk fazla uykunun haramlığını. Unuttuk suyun uyuyup düşmanın uyumadığını. Onların ürettiğini ,kurguladığını ve bize sattığını. O kadar yabancıyız ki çocuklarımızın isimleri bile yabancılaştı. Off of… Neyse geçer elbet. Yahudi Mark Zuckerberg yaptığı Facebookta yahudi Bill Gates in iletişim sistemini kullanarak bunların hepsini başımıza musallat eden yahudileri kınarız ve kötüleriz olur biter(!).

PAYLAŞ
Önceki İçerikKızıl Çölde
Sonraki İçerikKorkma Benden
Avatar
1981 Ankara doğumlu. Hacettepe üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği mezunu. 10 yıldır farklı haber ve sosyal sitelerde deneme, şiir ve makale yazıyor.