Sonsuzluk Özlemi

0
56
Sonsuzluk Özlemi
Sonsuzluk Özlemi

Zor zamanlardı. Konuşmaktan çok yazıyordu herkes. Kelimeler hürdü lakin satırlarda, isimsiz ve yetim. Mimlenmişti adamlar ve kadınlar, geceden farksız riyakâr bir sessizlik… Huzur mu? Evet. Tehlike mi? Daniskası.

Korkunun eşiğinde söylenmişti… Kimseler duymadan bütün âleme anlatılmıştı isyanın ilk sözcükleri. Küçük bir dünya da daha nasıl olabilirdi. Şu kırılgan satırlara gizlenmiş, baktıkça derinlerde gördüğümüz o titrek dalgaları, yeşil ve eladan bozma denizlerin. Kaybedilmiş son şehir, adın düşmeyecek dudaklardan, en şanlı direniş, en hazin son.

Sokak lambasının aciz ışığından mahrum, kendi karanlığında boğduğun o bankta, gölgenin nezaretinde bekliyorsun sabahı. Kırışmış yüzünde biriken çatlakları sayan bir çocuk soruyor:

  • Amca, nasıl eskidin böyle?
  • Seni sevebilir miyim, Babamın antikası kıymetinde.

Ruhundaki sonsuzluk yüklenmiş esareti, tenindeki sona doğru taşıyor. Sen! Kendi dünyasına mahkûm aciz adam. Ne olacak son sözcüklerin?

  • Varlık tükenir, sözcükler baki, sonsuzluk, özlemin nihayeti.
PAYLAŞ
Önceki İçerikKalk Gidelim
Sonraki İçerikKul Kul ile Sınanır
Ziya Keyif
Yazmaya ilkokulda başladım. Hocamın da devam etmem yönündeki telkinleriyle de sürdürdüm. Şiir, öykü, deneme ve şarkılar gibi yazının her alanına el attım. Tiyatro ve Şan eğitimi aldım. Radyo TV Yayıncılığını bitirdim. Marmara Üniversitesi Gazetecilik bölümünü bıraktım. Şuan ilk defa roman yazmayı deniyorum. Ayrıca yarım kalmış müzikalim ve bir kaç senaryo üzerinde çalışıyorum.