Oysa Nefes Al Dedi Tanrı…

0
190
Oysa Nefes Al Dedi Tanrı…

Diyorum ki bazen, şu içimin penceresi olsa, açsam havalandırsam. Ya da bir balkonu…

Şöyle çıksam da derin bir nefes alsam.

“İnsan denizi olmayan şehirlerde daha çok boğuluyor” demişti, sevdiğim bir zat-ı muhterem. Nasıl da haklıymış.

‘Ankara’da deniz yok ki anne’ diyorum. Peki, ben neden bu kadar çok boğuluyor.

Siz de o kısmı Zehra gibi seslendirdiniz değil mi? Ben de öyle.

Bir yazı nasıl ‘hiçlenir’ bunu anlatmak istemişimdir belki de.

Ya da bilmiyorum. Şu an mesai saatlerim içerisindeyim ve bunu yazarken yeşil çay molası vermiş olmanın rahatlığını yaşıyorum. Yine de bir amacım yok, bu yazıyı ‘gelişine’ yazıyorum.

Bu arada, ‘ya da’ ile cümleye başlanmaz diyenler olacaktır, aldırış etmeyin onlara.

Hele ki bir de ‘ve’ hiçbir zaman cümle başına gelmez diyenler var…

Başıma bir şey gelmeyecekse, bunların hepsinin ergen olduğunu düşünüyorum.

Peki, ben bunları neden yazıyorum?

Kafamda yine deli sorular.

Yok yok, Serdar Ortaç dinlemiyorum. Hayır, dinleyenlere lafım yok da, ben pop müziğe tahammül edemiyorum. Hepsi bu.

O değil de böyle yazınca Âşık Veysel geldi aklıma. “İnan sana değil kastım, cahille muhabbeti kestim”, derken nasıl da taşı koyuyor olması gereken yere.

Bu yazı hala amaçsızca yol alıyor, farkındasınız değil mi? Tabi buraya kadar okuma konusunda eğilim gösterdiyseniz. Sıkıcı mıyım ya? Ciddi söyle bak. Üzüleceğim diye iyi şeyler söyleme bana.

Bir de bu vardır ya hani. Sen üzülmeyesin diye kötüne kötü diyemez çevrendekiler. Sonra sen de kendini ciddi ciddi bir ‘şey’ görürsün. Ne görürsen artık…

Vallahi kafam güzel değil. Mesai saatleri içerisinde kullanmıyorum. Hoş dışında da pek kullandığım sayılmaz. Ben afyonunu içinde bulanlardanım. Sen de dene bak, seveceksin.

Biraz daha uzatırsam sıkacağım, biliyorum. O yüzden bana yavaş yavaş müsaade. Bu arada niye yazmaya başladığımı da anladım. Nefes almak için işte. Meğerse varmış içimin penceresi. Kafamı pencereden çıkardım, size bir selam çaktım. İyi de geldi hani.

Sözlerime son vermeden önce, ‘Bana Bir Şeyhler Oluyor’ hatırlatması yapmak istiyorum. Bir anda aklıma geliverdi. Hadi açın da izleyelim.

“Oysa sevin dedi tanrı. Önce sizi sevmeyenlerden başlayın işe, karşılık istemeden. Pazarlıksız sevin sizi seveni de, sevmeyeni de…”

PAYLAŞ
Önceki İçerikGezgin
Sonraki İçerikYine Yoksun
Avatar
Eserse yazıyor… Bazen çok da iyi yazıyor. Belki biraz megaloman, yine de sevilesi. Biraz naif, biraz komik, belki biraz da safderun… Her şeye rağmen yaşamayı seviyor. Evet, her şeye…