Matrix - Smith Kanseri
Matrix - Smith Kanseri

En sevdiğim günah kibirdir.– (Şeytanın Avukatı-1996)

Matrix evreninin başat karakterlerinden biri olan Smith ilk başta sadece bir askerdir. Programlandığı amaca kesin olarak bağlıdır. Onun farklı olduğunun ilk işaretini Morpheus’un sorgulandığı sahnede görürüz. Görev arkadaşlarını odadan çıkarır. Çünkü daha sonra yapacakları bir ajan program olarak onun yapısında yoktur. Varlığı gereği yanlıştır, fakat bunu yapmaktan da kendini alıkoyamayacaktır. O yüzden de öncelikle kendisine engel olabilecek en yakınındaki kişileri devre dışı bırakır. Sonra Morpheus’a şunları söyler:

“Tüm memeliler, yaşadıkları çevre ile içgüdüsel olarak bir denge kuruyorlar. Ama siz insanlar öyle değilsiniz. Bir bölgeye yerleşiyorsunuz ve çoğalıyorsunuz, tüm doğal kaynakları tüketene kadar çoğalıyorsunuz. Canlı kalabilmenizin tek yolu başka bir bölgeye yayılmak. Bu gezegende bu şekilde yaşamını sürdüren bir organizma daha var. Ne olduğunu biliyor musunuz? Virüsler. İnsanlar hastalıktır ve bizler de bunların ilacıyız.”

Ajan Smith
Ajan Smith

Ajan Smith

Sıradan bir ajan olan Smith kendine özel bir misyon biçmekte ve bu yolla bir “ego” geliştirmektedir. Oysa Matrix bir sistemdir ve böyle bir sistemde egonun yeri yoktur. Herkes bütünün bir parçasıdır.

Smith, ikinci kırılmayı Neo tarafından yenildiğinde yaşar. Görevini tamamlamış bir program olarak Matrix ana merkezine geri dönmesi gerekmektedir ama bunu yapmaz. Burada kullandığı bir ifade ilginiçtir: “İtaatsizlik etmeye mecburdum.” Şeytan da Tanrı’ya isyanını böyle açıklamış olmalı. “Mecburdum, çünkü farklı ve üstün olduğumu görüyorum.”

“Üstünlük ve farklılık” mülahazasını kaçınılmaz olarak boyun eğdirme arzusu takip eder. Herkes onun gibi düşünmeli onun gibi hareket etmelidir. Bu ise bitirici bir paradoksun başlangıcıdır. Kanser gibi… Kanser hücreleri ilk başta farklıdırlar. Ama yayılıp çoğunluğu ele geçirmeye başladıkları doku ya da organda artık “sağlıklı” hücreler farklı hale gelir. Kendini kopyalamayı başaran Smith bir ur gibi büyür ve yayılır. Onun gibi olmayan her şeye karşı nefretle doludur. Her şeyi dönüştürür. Yenilgisi de tam burada gelir. Sağlıklı hücre kalmadığında organ çöker. Ya da vücut bu durumu fark eder ve organ dolayısıyla da kanser bütünüyle alınır. Smith’e olduğu gibi.

Smith, Matrix’in üç karanlık yolcusundan biridir. “Üstünlük” yanılgısının peşinden yürüyen ve bu yürüyüş sırasında bir girdap gibi etrafını tüketen karanlık bir yolcu… En sonunda kendisini de tüketinceye dek…