Müzik sanatsal bir gelişim, matematiksel zeka, anlatım kuvvetliliği, hayal gücü ve ruhumuzu    kullanarak şekillendirdiğimiz sesleri kullanma sanatıdır. İnsanoğlunun varolması ile birlikte, jenerasyonların belirli akımlar üzerinden tarz yarattıkları ve bu tarzların günümüzde bütün insanların ruhuna hitap eden evrensel yapısı müziği insan ihtiyacı haline getirmiştir. Müzik, mamafih dans vb. sanat dalları ile ilişkisi olduğundan fiziksel gelişime de yardımcı olmuştur. Bilimsel verilere göre müzik her insanın ortalama %5 ihtiyacıdır.İnsanların bütün ihtiyaçları ile karşılaştırmış olursak bu rakam oldukça yüksektir. Zeka gelişiminde büyük rol oynamaktadır.

Bilim Adamlarından;

Stern’e göre zeka: Problemleri çözebilme kuvvetidir.

Davis’e göre: Zeka, edinilen bilgilerden faydalanarak meseleleri halletmektir

Bergson’a göre: Zeka evvelce elde edilmiş tecrübe ve bilgilerden istifade ederek bugünkü hayat meselelerini çözmek ve hayat şartlarına uyma kabiliyetidir.

Piagret’e göre: Zeka bilgileri kazanma ve bilgi edinme yöntemini geliştirme gücüdür.

Hinsie göre:

  1. Teorik Zeka: Fikir ve sembolleri anlama,kullanma kabiliyetidir
  2. Mekanik Zeka: Muhtelif makine ve hareketleri anlama, çalıştırma ve keşfetme kabiliyetidir.
  3. Sosyal Zeka: İnsani ilişkiler ve içtimai hadiselerde akıllı ve mantıklı bir şekilde hareket etme kabiliyetidir.

Bu araştırmalardan yola çıkacak olursak

Müzisyenler sanatlarını icra ederken veya çalışırken beyninin çoğu fonksiyonunu harekete geçirirler. Enstrümanını çalarken karşılaştığı problemleri çözer. Edindiği bilgiler sayesinde yolunu bulur. Tecrübelerinden faydalanarak nasıl davranacağını bilir. Kendi tarzını yakalayarak bilgisini geliştirir. Nota okurken teorik zekası harekete geçer. Enstrümanına göre ellerini, diyaframını kontrol ederek mekanik zekasını kullanır. Sanatsal bakış açısı kazanarak diğer sanat dalları ile ilgilenir ve insani ilişkilerde başarı elde eder. Mamafih körle yatan şaşı kalkar deyiminden yola çıkarak insanın arkadaş çevresi de buna göre değişir.Sanatla uğraşan çevreler edinir. Bakış açısı,ses tonu,yürüyüşünden tutunda doğaya ve diğer canlılara karşı sevgisi bile değişir.

7’den 70’e herkes müzik dinler fakat kaç yaşında olursanız olun sevdiğiniz, dinlemekten şehvet duyduğunuz enstrümanı elinize alın ve çalmaya deneyin. Hata yapsanız dahi bırakmayın enstrümanlar nankör değildir. Onu ne kadar çok severseniz oda sizi mütemadiyen sever. Göreceksiniz size, ailenize, başlatırsanız çocuğunuza çok büyük faydaları dokunacaktır.

PAYLAŞ
Önceki İçerik“Kadının Fenni” Yenecek Erkeği
Sonraki İçerikBir Çocuğun Gözünden Hayat – 2
Furkan Aydeyer
Furkan AYDEYER; Ankara Güzel Sanatlar Lisesi (Üflemeli ve Vurmalı Çalgılar Ana Sanat) Saksafon ve Piyano bölümünü bitirdi. İstanbul Teknik Üniversitesi Müzik Teknolojileri bölümünde okumaktadır.. Özel bir sanat merkezinde piyano ve saksafon dersleri vermektedir. Çeşitli faaliyetlerde sahne almaktadır.

1 YORUM