Evire çevire sevmek gerek seni

Bayramlık dilimi çözmek,

Bu orucu bozmak gerek belki

Ömrümü bir kere günahkâr eylemek

Bir cehennem lazım bana

Cennetine girecek

Sen gidince çobanlar,

Bir sevda türküsünü yakar

Vakitler gerek unutmaya seni

Belki yüzyıllar kadar

Solmuştur mevsimler

Belki ardından güneşler doğar,

Şiirler ağlar…

Daha çıkmadan kırkın

Gidişin diyorum sevgili,

Ruhumda kırk yara açar

Yana yakına unutmak gerek seni

Silmek için hatırdan kafa patlatmak,

Çocuk ağlatmak, büyük avutmak…

Oyunlar oynamak gerek

Saklambaç mesela, senden kaçarcasına

Çocukluğumu harcarcasına

Çalmak gerek bakkaldan sakızı

Küfretmek günaha girmeden,

Gün batmadan yakalamak yıldızı…

Fermana yazmak gerek seni

Töredeki en bahtsız geline

Şirke çalan yemine

Ve Mecnun yerine

Ağlatmak gerek

Tövbeler tövbesine sığınmadan

Gelmişine geçmişine savurmadan

Koyvermek gerek

Bu aşkın katl-i vacibine

PAYLAŞ
Önceki İçerikSamurai Rebellion (Samuray İsyanı)
Sonraki İçerikBabamın Kanatları Filminin Fragmanı Yayınlandı
Şaban Taş
1991 SAMSUN doğumluyum. Ali Fuat Başgil Anadolu Lisesi ve Karadeniz Teknik Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümü mezunuyum. Askerliğimi 2015-2016'da MARDİN/Nusaybin'de yedek subay (Karakol komutanı yardımcısı) olarak yaptım. Yaklaşık 10 yıldan beri, özellikle şiir olmak üzere, edebiyat ve sanatla ilgileniyorum. Üniversite hayatımda tiyatro ekibine dahil olarak birçok turneye katıldım. Turgut UYAR'ın; "Şiir, hevesle başlanan fakat daha sonra ciddiye alınan bir iştir." ifadesi benim şiire karşı bakış açımı etkileyen en önemli cümledir. Memleketimde özel bir okulda Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenliği yapmaktayım. Yakın zamanda "SAFRAN" adlı kitabımın çıkmasını sabırsızlıkla bekliyorum.