Kanlı Mayıs olarak bilinen 1 Mayıs 1977 İşçi Bayramı’nın ertesi sabahı Leyla Erbil’le görüşmesinde “Burası bizim yurdumuz değil ki, burası bizi öldürmek isteyenlerin yurdu.” diyerek içindeki feryadı kısacık cümlede tüm gerçekçiliği ile anlatan, toplumsal olaylara kayıtsız kalamayan, canını sıkan durumlarda başını alıp gitmek isteyen ve çoğu zaman bunu başaran, iyisiyle kötüsüyle hayatın tüm renklerini içinde barındıran, “Doğrucu Davud”luğundan vazgeçmeyen, nevi şahsına münhasır bir isim: Tezer Özlü.

Tezer Özlü’yü kısacık ömründe bıraktığı eserlerden tanımak mümkün, edebiyat dünyasında çok bilinmeyen, “Gamlı Prenses” olarak anılan yazarın ilk öyküsü “Eski Bahçe”dir. Bunu daha sonra yazdığı ilk romanı “Çocukluğumun Soğuk Geceleri” takip edecektir. Çocukluğunun soğuk gecelerinden gençliğinin evrilişine, evliliklerinden seyahatlerine kadar melankoli ile iç içe olan farklı bir hayata tanık oluyoruz. Kitaplarında yeri geliyor intiharlarını anlamaya çalışıyor yeri geliyor düzeni lanetleyen sözlerini düşünüyoruz. Çoğu zaman yazılarında sınır tanımadığına şahit oluyoruz ve şaşırıyoruz. Evet, şaşırıyoruz çünkü Türkiye de yaşayan kadınlara pek benzemediğini görüyoruz. Günümüzde bir kadının neler yapabileceğinin sınırları çizilmiştir ve çoğu kadın bu durumu harfiyen uygularken 1980’ler de yaşamış biri olarak Tezer de bu durum söz konusu değildir.  Anne, baba, eş, toplum, gelenek.. Kadının üzerindeki baskıyı belirleyen unsurları hiçe sayan onlardan arınan, salt kendi iradesiyle hareket eden ve gerisini düşünmeyen, başına buyruk bir kadın alışılageldik değildir. Kısacası korkuları olmayan ya da onlarla baş eden, direnen kadın profilini yaratmıştır kendinde Tezer Özlü.

“Ne düzenli bir iş, ne iyi bir konut, ne sizin ‘medeni durum’ dediğiniz durumsuzluk ne de başarılı bir birey olmak ya da sayılmak benim gerçeğim değil” sözleriyle bireyin yaşamına yön veren kurallara başkaldırmış, insanı kısıtlayan her şeye düşman olmuştur.

Tezer Özlü yarım kalan bir öykü gibidir, okuyup da sonunu getiremediğimiz bir öykü…

4 YORUMLAR

  1. “Burası bizim yurdumuz değil ki, burası bizi öldürmek isteyenlerin yurdu.” sadece bu cümlesiyle bile ülkedeki ezilen milyonlara ses olan, kısa bir ömre koskoca bir yaşam sığdıran, sıradışı bir kadın Tezer Özlü, iyi ki geçmiş bu dünyadan.. Kalemine sağlık hevalim, en güzel şekilde ve kısa bir şekilde anlatmışsın ablamızı.. 🙂